twitter.com/travisandtyler
Benim
bir oğlum var. 2 yaşında. Nefesini nefesimde hissettiğim, kokumun
kokusuna karıştığı, neşeli bir lokumbazım var. Zeytin gözlü, kayak
ağızlı, lüle saçlı bir nohut prensim var. Sabahın köründe uyanıp, “Baba
günaydın! Ben uyandım hadi beni yataktan indir! Çöpçüler geldi.
Onlara
bakalım” diye odasından bağırarak beni gülümseten bir madrabazım var.
Dünyalar kadar sevdiğim, ona sarıldığımda dünyanın en güzel
gökkuşaklarını gördüğüm, ensesinden kokladığımda burnuma dolan kokusuyla
ağzımın sularının aktığı minik bir oğlum var. Gülümsemesinin şeklini,
gamzelerinin yerini bildiğim, üzüldüğünü, kıskandığını, kızdığını,
kakasının geldiğini, acıktığını, uykusunun geldiğini hemen anladığım
minik bir kuzum var. Hastalandığında sabaha kadar ateşi düşsün diye
başında beklediğim bir şekerim var. Sabah yatağında, ateşi düşsün diye
oyuncak ayısının alnına ıslak mendil koyarak “Bak baba ayıcık da
iyileşti” diye gülümseyerek, dünyaları bana veren bir oğlum var.
Elimden
geldiğince ona dünyanın tüm güzelliklerini yaşatmak istediğim, ömrü
boyunca hep huzurlu, mutlu olmasını istediğim küçük bir şövalyem var.
Beni hoşnut ettiğini anladığından beri, “Siyah biyas, şapuan Beştaş!”
diye bağırarak, yumruğunu havaya kaldırıp, çığlıklar atarak bana koşup,
sarılan minik bir kartalım var.
Uzatmayayım, bu benim oğlumun hikâyesi. Peki bunları neden anlattım?
Uzatmayayım, bu benim oğlumun hikâyesi. Peki bunları neden anlattım?
Çünkü
her insan çocuğu için bunları hisseder de ondan anlattım. Çünkü
Berkin’in anası babası da Berkin’e baktığında tastamam bunları
hissediyordu da ondan anlattım. Çarşamba günü, 269 gün önce polis
silahından çıkmış bir gaz kapsülüyle komaya girip, çıkamayıp ölen 14
yaşındaki bir çocuğun, işte bu Berkin’in cenazesine katıldı bir koca
İstanbul da ondan anlattım. Okuldan eve yarım saat gecikse “Nerede kaldı
bu çocuk?!” diye endişelenilen bir kuzunun, bir daha asla eve
gelmeyeceğinin bilinmesinin ne demek olduğunu anlayalım diye anlattım.
Çünkü
daha bir sene önce Berkin’in annesine babasına doğru sevinç içinde
kanat çırpan o kartal kanadı kaşları, artık ana babasından gittikçe
uzaklaşan bir sonsuzluğa doğru kanat çırpıyor da ondan anlattım.
Berkin’in ölümünü duyduğumda, minik oğluma sarılarak ağladım da ondan
anlattım. Çünkü artık mutsuzluktan delireyazdık da ondan anlattım.
Çarşamba
günü yüz binlerce insan, 269 gün boyunca, uyanıp gözlerini açacak
umuduyla beklediği Berkin’in kapalı gözlerini taşıyan bir tabutu, el ele
verip, elleri üzerinde mezarlığa taşıdı. Herkesin yüzünde korkunç bir
hüzün ve kızgınlık vardı. Hükümet, Berkin’in katilini bulmak için en
ufak bir çaba sarfetmedi. Başbakan, 269 gündür hastanede 16 kiloya kadar
eriyen bu çocuğun ailesine ne bir geçmiş olsun dedi, ne de vefatınden
sonra bir başsağlığı diledi. Hatta cenazesi akşamı çıktığı televizyon
programında “Berkin’in ölümü ve cenazesi hakkında ne düşünüyorsunuz?”
diye soran gazeteciye,”Türkiye artık bu olayları aştı. Borsa sabah şöyle
bir sallandı, öğleden sonra toparladı” diye cevap verdi.
Cenaze
sırasında da hükümetin eski bir bakanı Egemen Bağış bırakın taziye
bildirmeyi, çocuğun cenazesine katılan neredeyse 1 milyon insana
“nekrofil” yani “ölü sevici” dedi. Polis cenazeye katılan insanlara yine
nedensiz yere, acımasızca saldırdı. Tomalarından kimyasal su,
silahlarıyla da biber gazı sıktı. Herkes ağladı. Hayır bu kez insanları
biber gazı ağlatmadı, Berkin’in cenazesinde hem Berkin’e hem de hepimize
yapılan bu haksızlığa ağladık. Bu nasıl bir kötülüktür? Bir de
yaptıkları bunca kötülüğe rağmen hâlâ “İtirazınız varsa sandığa gelin!”
diyorlar.
14 yaşında bir çocuğun ölümüne üzülmek, insan olmak sandıktan çıkmıyor beyler, alın başınıza çalın o sandığınızı!!!
Sami Abi, Gülsüm Abla başınız sağ olsun, sabır diliyorum size. Elimizden daha fazlası gelmiyor maalesef…
Sami Abi, Gülsüm Abla başınız sağ olsun, sabır diliyorum size. Elimizden daha fazlası gelmiyor maalesef…
Seni
çok seviyorum benim minik oğlum, nohut prensim, sen de hep sev. Ne
yapacağız hiç bilmiyorum. Edip Cansever’in de dediği gibi, “Ne gelir
elimizden insan olmaktan başka…”
Güle güle Berkin. Huzur içinde yat kartal kaşlı kardeşim benim, güle güle…
Güle güle Berkin. Huzur içinde yat kartal kaşlı kardeşim benim, güle güle…
bu yazı birgun.net sitesinden alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder