15 Mart 2014 Cumartesi

travisandtyler, Ne gelir elimizden insan olmaktan başka..

 
 twitter.com/travisandtyler
Benim bir oğlum var. 2 yaşında. Nefesini nefesimde hissettiğim, kokumun kokusuna karıştığı, neşeli bir lokumbazım var. Zeytin gözlü, kayak ağızlı, lüle saçlı bir nohut prensim var. Sabahın köründe uyanıp, “Baba günaydın! Ben uyandım hadi beni yataktan indir! Çöpçüler geldi.
Onlara bakalım” diye odasından bağırarak beni gülümseten bir madrabazım var. Dünyalar kadar sevdiğim, ona sarıldığımda dünyanın en güzel gökkuşaklarını gördüğüm, ensesinden kokladığımda burnuma dolan kokusuyla ağzımın sularının aktığı minik bir oğlum var. Gülümsemesinin şeklini, gamzelerinin yerini bildiğim, üzüldüğünü, kıskandığını, kızdığını, kakasının geldiğini, acıktığını, uykusunun geldiğini hemen anladığım minik bir kuzum var. Hastalandığında sabaha kadar ateşi düşsün diye başında beklediğim bir şekerim var. Sabah yatağında, ateşi düşsün diye oyuncak ayısının alnına ıslak mendil koyarak “Bak baba ayıcık da iyileşti” diye gülümseyerek, dünyaları bana veren bir oğlum var.
Elimden geldiğince ona dünyanın tüm güzelliklerini yaşatmak istediğim, ömrü boyunca hep huzurlu, mutlu olmasını istediğim küçük bir şövalyem var. Beni hoşnut ettiğini anladığından beri, “Siyah biyas, şapuan Beştaş!” diye bağırarak, yumruğunu havaya kaldırıp, çığlıklar atarak bana koşup, sarılan minik bir kartalım var.
Uzatmayayım, bu benim oğlumun hikâyesi. Peki bunları neden anlattım?
Çünkü her insan çocuğu için bunları hisseder de ondan anlattım. Çünkü Berkin’in anası babası da Berkin’e baktığında tastamam bunları hissediyordu da ondan anlattım. Çarşamba günü, 269 gün önce polis silahından çıkmış bir gaz kapsülüyle komaya girip, çıkamayıp ölen 14 yaşındaki bir çocuğun, işte bu Berkin’in cenazesine katıldı bir koca İstanbul da ondan anlattım. Okuldan eve yarım saat gecikse “Nerede kaldı bu çocuk?!” diye endişelenilen bir kuzunun, bir daha asla eve gelmeyeceğinin bilinmesinin ne demek olduğunu anlayalım diye anlattım.
Çünkü daha bir sene önce Berkin’in annesine babasına doğru sevinç içinde kanat çırpan o kartal kanadı kaşları, artık ana babasından gittikçe uzaklaşan bir sonsuzluğa doğru kanat çırpıyor da ondan anlattım. Berkin’in ölümünü duyduğumda, minik oğluma sarılarak ağladım da ondan anlattım. Çünkü artık mutsuzluktan delireyazdık da ondan anlattım.
Çarşamba günü yüz binlerce insan, 269 gün boyunca, uyanıp gözlerini açacak umuduyla beklediği Berkin’in kapalı gözlerini taşıyan bir tabutu, el ele verip, elleri üzerinde mezarlığa taşıdı. Herkesin yüzünde korkunç bir hüzün ve kızgınlık vardı. Hükümet, Berkin’in katilini bulmak için en ufak bir çaba sarfetmedi. Başbakan, 269 gündür hastanede 16 kiloya kadar eriyen bu çocuğun ailesine ne bir geçmiş olsun dedi, ne de vefatınden sonra bir başsağlığı diledi. Hatta cenazesi akşamı çıktığı televizyon programında “Berkin’in ölümü ve cenazesi hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye soran gazeteciye,”Türkiye artık bu olayları aştı. Borsa sabah şöyle bir sallandı, öğleden sonra toparladı” diye cevap verdi.
Cenaze sırasında da hükümetin eski bir bakanı Egemen Bağış bırakın taziye bildirmeyi, çocuğun cenazesine katılan neredeyse 1 milyon insana “nekrofil” yani “ölü sevici” dedi. Polis cenazeye katılan insanlara yine nedensiz yere, acımasızca saldırdı. Tomalarından kimyasal su, silahlarıyla da biber gazı sıktı. Herkes ağladı. Hayır bu kez insanları biber gazı ağlatmadı, Berkin’in cenazesinde hem Berkin’e hem de hepimize yapılan bu haksızlığa ağladık. Bu nasıl bir kötülüktür? Bir de yaptıkları bunca kötülüğe rağmen hâlâ “İtirazınız varsa sandığa gelin!” diyorlar.
14 yaşında bir çocuğun ölümüne üzülmek, insan olmak sandıktan çıkmıyor beyler, alın başınıza çalın o sandığınızı!!!
Sami Abi, Gülsüm Abla başınız sağ olsun, sabır diliyorum size. Elimizden daha fazlası gelmiyor maalesef…
Seni çok seviyorum benim minik oğlum, nohut prensim, sen de hep sev. Ne yapacağız hiç bilmiyorum. Edip Cansever’in de dediği gibi, “Ne gelir elimizden insan olmaktan başka…”
Güle güle Berkin. Huzur içinde yat kartal kaşlı kardeşim benim, güle güle…
bu yazı birgun.net sitesinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder