10 Mart 2014 Pazartesi

Hakan Günday, Piç

İnsanlık, kendini öldüren ilk insan tarafından ihanete uğramıştır. Ancak sadece zamanın lehine işleyen zamanla zekasının katili ve kurbanı olan insan, intihar etmeyi utanç verici bulmuştur. Ölümsüzlüğün, hayatta kalmaktan geçtiğini öğrendiği için varlığında yaranamaz delikler açarak kendine tecavüz etmeyi öğrenmiştir. Böylece insanlığın unutamayacağı ve tanık olabileceği en korkunç gösteri başlamıştır. Kendisini hamile bırakan insan kendisini doğurmuş ve bir tecavüz bebeği olarak atasının bıraktığı yerden ihaneti devralmıştır.

syf: 11

Türkçe'deki kelimelerin ilk anlamlarının pek de geçerli olmadığı bir yüzyılda piçler, babaları bilinmeyenler değil, babalarına ihanet edenlerdir. Babalarına ve annelerine. Piçlerin ebeveynleri dünyadan doğal ölümle ayrılmazlar. Katillerinin adı üzüntüdür.

syf: 14

"Bazen dünyanın bir kasa olduğunu düşünüyorum. Tanrı'nın parasını sakladığı bir kasa. Para biriminin insan olduğu bir evrendeki küçük bir kasa. Tanrı'nın paraya ihtiyacı olduğu zaman büyük savaşlar, felaketler, ölümler oluyor. Ölenler harcanıyor. Kalanlarsa faiz yaratmak için ürüyor."

"Eğer öyle olsaydı biz, nereden geldiği belli olmayan sahte paralar olurduk. Hiçbir yerde geçmeyen sahte insanlar."

syf: 38

Ancak tabii ki piçler yaşamaz, sadece hayatta kalır.

syf: 39

Piçlerin çocukları olmaz. Çünkü onlar kökleri çok derinlerde olan aile ağaçlarının en yukarıdaki yalnız dallarıdır. Ki o dallar yalnızlıktan kurur. İçinde yaşadıkları toplumun önlerinde saygıyla eğildiği soyadlarının sona erdiği nokta piçlerdir. Dolayısıyla geçmişten geleceğe gen taşıma işlemine hayran olanların birden fazla erkek çocuk sahibi olmaları gerekir. Çünkü piçlerin ilginç bir diğer özelliği de ailede tek oluşlarıdır.

syf: 43

Piçler borç alır ama ödemezler. Paranın kaybolduğu kara deliklere benzerler. Onlara verilen para hibedir. Geri gelmez. Eroinmana doz ısmarlamak gibidir. Zaman kazandırmaktan başka işe yaramaz. Borç veren kişinin hayat önündeki elastikiyeti bu gerçeğe bakışını etkiler. Satranç oynayanlar piçleri terk eder. Poker oynayanlarsa görüşmeye devam eder.

syf: 44

Piçler aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.

syf: 52

"Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulurun. Üzülürsün. Pişman olursun. Sonra biraz zaman geçer ve tersinin bu dünyada işlemediğini anlarsın."

syf: 55

"Gelecek, geçmişin merhametine kalmıştır ve insan, ikisinin arasında bir kurbandır."

syf: 58

"Oksijenden. Oksijen yüzünden paslanıyoruz. Oksijen yüzünden yaşlanıyoruz. Oksijenle işimiz olmasa eskimezdik. Açıkta kalmış elma gibi çürüyoruz. Sen de o yüzden paslanıyorsundur. Oksijenden."

syf: 86

Piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. En yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. Eğer kadınların vücutları o dil ve elden rahatsız olmuyorsa zaten ortada bir aşk da yoktur. Bu durumda piç tabii ki suçlı, ancak piçlik meşrudur.

syf: 93

Piçlerin ölçüleri diğer insanlarınkinden farklıdır. Böbrek taşı düşürme sancısını, iş arkadaşlarıyla yenen bir öğle yemeğine tercih ederler. Acı ve zevk şiddetlerini yukarıdan aşağı sıralarken normlar dahilindekilerden farklı ölçüleri kabul ederler. Örneğin bir kravatı işyerinde takmaktansa, kendilerini onunla asmayı daha uygun görürler.

syf: 104

Ölümsüzlük sadece anlık bir duygunun adı olduğu için, bu yolculuğun gerçekleşmesi mümkün değildir.

syf: 112

Zaten piçlere kıyasla, ölüler ve sakatlar hariç herkes iyi durumdadır. Sonuç olarak, mahvedilmiş hayatlar, yetenekler ve kaçırılmış fırsatlarla dolu yıllar hakkında konuşmak zevklidir eğer o hayatlar, yetenekler ve yıllar size ait değilse.

syf: 124

Piçler düzensiz hayatlarında düzenli olarak içki içerler. Ancak hepsinin de bir sınırı vardır. Belli sayıdaki kadehten sonra sarhoş olup sızarlar. Sızdıkları yerin adı huzurdur. Hiçbir şeyin düşünülmediği ve hiçbir şeyin hissedilmediği o muhteşem huzur. Piçler içki içmeye mecburdur. Çünkü gündüzler ve geceler, dünya adındaki gezegenin mevsimlik hareketleri sayesinde değil, alkol oranı yüksek içkilerle kısalır. Piç de kısa günün karı olan huzuru dudaklarından, içine dökendir.

syf: 127

"Kendimi beyaz kadranlı, Romen rakamlı bir duvar saatindeki saniye çubuğu gibi hissediyorum. Sadece dönüyorum. Zamanın kendisiyim. Geçiyorum."

syf: 144

Medeniyet duvarla başlar. Duvar örmek çeşitli amaçlar taşır. Bu amaçların ilki ayırmaktır: insanları, hayvanları, bitkileri ve şeyleri. Daha sonraki amaçlar içeride ya da dışarıda bırakmaktır: insanları, hayvanları, bitkileri ve şeyleri. Duvarlar örülür ve iki cephelerinde hayatlar gelişir. Duvarsız bir dünya günümüz insanı için cehennemdir. Medeni insanın ruhsal dengesini sonsuza dek kaybetmesine elektrik, kanalizasyon ya da iletişim sistemlerinin çökmesi değil, duvarların yıkılması neden olacaktır. Bu yüzden duvar ustalığı kapitalist anlamda ilk gerçek meslektir.

syf: 145

"İstanbul'da payına düşeni Taksim'de alırsın. Çünkü burada zevk, insan, uyuşturucu, kan, aşk, acı, akla gelen her şey taksim edilir. Hak edilen payların alındığı yer burasıdır. Tabii meydanın adı sadece Taksim'dir. Adil Taksim Meydanı değil."

syf: 150

"Nefsi müdafaa halinde bile birini öldüremem. Karşımdakinin beni öldürmesini tercih ederim. Çünkü ölmek, öldürmekten daha çok hoşuma gider."

syf: 160

Sadece mükemmel insan adayları piçe dönüşebilir. Çünkü çok mutsuz sonların birinci şartı çok mutlu başlangıçlardır.

syf: 176

Dünya üzerindeki yaşıtlarının yarısı gibi "Tanrı var mı, yok mu?" sorusunu hiçbir zaman sormamış olan piçler, Tanrı'nın var olduğunu bilir ancak ona inanmaz ve kulları olmayı reddederler. Tanrıtanımazların aksine Tanrı'yı bilir ama tanımazlar. Tanrı'nın yaratıklarını hatalı bulurlar. Tanrı'nın çalışma tarzını beğenmezler.

syf: 199

'Neden' sorusu piçliği yok eder. 'Çünkü'yle başlayan cümleler sadece istenildiğinde kurulmalıdır. Aksi takdirde piçlerin diğer insanlardan farkı kalmaz. Oysa piçler diğer insanların aklına gelmeyen her şeydir.

syf: 211

facebook sayfam için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder